Yangınlar nedeniyle çaresiz kalan Fehmi Gümüştaş, basına açıklama yaparak yardım istedi. Gümüştaş açıklama yaptığı sırada gelini Medine Gümüştaş'ın kıyafetleri kameralar önünde bir andan yanmaya başladı. Genç kadının elbiseleri, çevredekiler tarafından söndürüldü. Bu anlar ise anbean kameralara yansıdı.
Yaşadıkları olayların şokunda olduklarını anlatan Fehmi Gümüştaş, "Bir ay öncesine kadar böyle bir sorunumuz yoktu. İlk yangın 18 Eylül'de çıktı. Yarım saat arayla mutfaktaki ev antredeki prizlerde yangın çıktı. Sonra kilerde yangın çıktı. Daha sonra mutfakta yangın çıktı. Elektrik kesik olmasına rağmen buzdolabı kendi kendine yanmaya başladı. Aynı gece evin yan tarafındaki samanlık tutuştu. Orada elektrik bağlantısı bile yoktu. Daha sonra oğlumun ve gelinimin yatak odasında bir anda yangın çıktı. Yangın büyüdü ve evimiz yıkıldı" dedi.
Ev yangınlarının gece, giysi yangınlarını ise daha çok gündüz saatlerinde çıktığını belirten Fehmi Gümüştaş, "Nöbet tutmasak hepimiz yanarak öleceğiz. Son bir ayda 3 ev, bir samanlık ve bir köy odası yangınlarda zarar gördü" dedi. Evlerin yanı sıra giydikleri giysilerinin de üzerlerinde yandığını belirten Gümüştaş, "Gelinimizin elbiseleri sık sık üzerindeyken yanıyor. Bizim giysilerimiz ise bulundukları yerde yanıyor. Nedenini bilmiyoruz.
Müdahale edemezsek hem gelinimiz, hem de ev yanacak. Kimsenin evine gidemiyoruz. Akrabalarımız kabul etmiyor. Evleri yansa sebebi biz olacağız. Gittiğimiz yer yanıyor. 8 kişiyiz ve bir odada kalıyoruz.
Yetkililerden yardım bekliyoruz. Derdimize çare olsunlar. Hiç bir şeyimiz kalmadı. Her şeyimiz yandı" diye konuştu.
Yaşadıkları olayın kendilerini yıprattığını gözyaşları içerisinde anlatan anne Emine Gümüştaş ise olayların evlerinin yanmasıyla başladığını, daha sonra eşyaların yandığını ve şimdi ise gelininin üzerindeki elbiselerin yanmaya başladığını kaydetti.