Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bir dizi program için geldiği Samsun’da konuştu. Bakan Selçuk son zamanlarda gündem olan, çocuk ve gençlerin ölümüne neden olan Mavi Balina ve Momo gibi oyunlar için bakanlık olarak diğer bakanlıklarla birlikte başlattıkları bazı çalışmaların olduğunu ifade etti.
Bakan Selçuk vakti geldiği zaman bu çalışmaları kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Bu oyunlar hakkında uyarılarda bulunan Selçuk şu ifadeleri kullandı:
“Ama şu sıra bazı açıklamalar yapmakta fayda var. Mavi Balina yada Momo gibi çeşitli oyun tabir edilen yazılımlar aslında bir oyun değildir. Bunu özellikle vurgulamak isterim. Bunlar çeşitli kişi ve kuruluşların gençler ve çocuklar üzerinde uyguladığı bir siber saldırıdır. Bu siber saldırı çocukların dijital konulardaki ihtiyaçlarını ya da oyun ihtiyaçlarını istismar eden ve çocuklara bir şekilde zarar vererek toplumların zarar görmesine, dejenere olmasına yol açmaya çalışan maksatlı kişiler.
Bu anlamda bunun elbette polisiye tedbirleri, hukuki tedbirleri, mevzuat tedbirleri vardır. Fakat bu mesele sadece bu çözümlerle veya bu bakış açısıyla ele alınmamalı. Bunun eğitimsel, sosyal ve psikolojik etkileri de dikkate alınmalı.
Biz dijital oyunları problem olarak görürsek çağın eğilimlerini de gözden kaçırmış oluruz. Bunlar bir ihtiyaçtır. Tıpkı bir bıçak gibi. İyiye kullanırsanız iyiye hizmet eder, kötüye kullanırsanız kötüye hizmet eder”
“Çocuk rahatlayacağı bir yol bulamazsa bu tür işlere yönelmektedir”
Çocukların ruh sağlığına zarar vermeyecek, gelişimlerini sekteye uğratmayacak oyunlarla ilgili de çalışmaları ve çabaları desteklediklerini belirten Bakan Selçuk, şunları söyledi:
“Bu çabalardan bir tanesi de çocuklarda atletimiz ruhunu geliştirecek, sağlıklı bir yarışmayı besleyecek e-spor ve benzeri bir takım çalışmalardır. Önümüzdeki günlerde dikkatle ele almak şartıyla bu tür oyunları da çocuklarımıza nasıl ulaştıracağımız ve ne şekilde paylaşımda bulunacağımızı kamuoyuyla paylaşacağız.
Anne ve babaların çocuklarının ihtiyaçlarını hassasiyetle dikkate almalarını, onların yalnız kaldıklarında, problemlerini çözemediklerinde, sessiz bir şekilde feryat ettiklerinde neler yapılabileceği konusunda rehber öğretmenlerimizle, psikologlarımızla, uzmanlarımızla birebir iletişimde olsunlar. Aksi takdirde bir çocuk eğer açık kapı bulamazsa, rahatlayacağı bir yol bulamazsa bu tür işlere yönelmektedir.
Bu yönelimin ortadan kaldırabilmesi de başta öğretmenlerimiz olmak üzere ailelerin ve bütün uzmanların ortak bir çabasıyla olur. Bu bir uzman ya da mevzuatla yönetilebilecek bir konu değildir. Toplum olarak hep birlikte omuzlamamız gereken bir konu.
Bundan dolayı da önümüzdeki süreçte bahsettiğim bütün açılardan bakarak bu problemleri azaltmak ve ortadan yok etmek için elimizden geleni yaptığımızın bilinmesini isterim”
Yorumlar