İletişim,
eşinizin neye ihtiyaç duyduğu ve neyi nasıl istediğini ifade etmesi kadar,
sizin de aynı şeyi açıkça yapabilmeye cesaret edebilmenizle ilgili. Tüm dünya
genelinde böyle olmakla beraber, özellikle Türkiye şartlarında bastırılmış ve
bastırılmaya çalışılan kadınlar olarak bunu yalnızca kendiniz için değil,
geleceğin kadınlarının yolunu açabilmeniz için de yapabilmeniz çok önemli.
Belli
zevkleriniz ve hatta belli standartlarınız olmalı ve eşinize bunları
samimiyetle ifade edebilmelisiniz. “Şunu daha çok yapmanı istiyorum”, “Bu
yaptığını gerçekten çok beğendim”, “Bunu yapmandan hoşlanmıyorum”, “Şu iyi
hissettirmiyor” ve hatta yeri geldiğinde “dur” diyebilmek… Açıkçası “taş
yerinde ağırdır” misali, cinsellik hakkında konuşulacak en doğru yerin de,
yatak odası olduğunu söyleyebiliriz. Yatak sadece uyumak ya da sevişmek için
değil, sohbet etmek için de mükemmel bir mekan.
Fakat
kendinizi nerede rahat hissediyorsanız; bu konuları özellikle orada konuşmanız
lazım. Partnerinizle her şeyden konuşabildiğiniz, ona söyleyemeyeceğiniz hiçbir
şey kalmayacak kadar rahat ettiğiniz, utanma, sıkılma, çekinme ve hatta korkma
duygularından arınabildiğiniz, kendinizi güvende hissettiğiniz her neresiyse
işte orada. Hem zihinsel hem de duygusal olarak ortaklaşa müsait olduğunuz bir
zaman yaratın ve cinsel hayatınız hakkında konuşun. Sadece konuşun… Ve lütfen
ama lütfen, tümüyle dürüst olun…
3. Cinsel
yolla bulaşan enfeksiyonlara dikkat
HIV/AIDS,
Hepatit B, Hepatit C, Frengi (Sifiliz), Klamidya, Ureaplasma, Mycoplasma,
Gonore (Bel soğukluğu), HPV-Genital siğil, Herpes Simpleks, cinsel ilişki
sırasında korunmasız olduğunuz taktirde, vajinal, anal ve oral seks yoluyla
bulaşabilen enfeksiyon ve hastalıklardır.