Gizli kameraların yakaladığı görüntülerde savunmasız minik maymunların, çalışanlar boyunlarındaki metal aletleri onları kısıtlamak ve üzerlerinde çeşitli testler uygulamak için kullanırken çığlık attığı görülüyor.
Toksik deneylerin ardından kanamaları devam eder halde ölüme terk edilen hayvanları içeren korkunç istismar ise SOKO Tierschutz ve Cruelty Free International isimli aktivist organizasyonları sayesinde ortaya çıktı.
Gizli çalışan Almanya ve dünyanın her yerindeki çeşitli firmalar için maymunlar, tazılar, kediler ve tavşanlar olmak üzere çeşitli hayvanların üzerinde zehirbilim testleri yapıldığını bildirdi. İddiaya göre zehirbilim deneyleri tazıların boğazlarına zorla konulan borular aracılığıyla verilen kapsüllerin ardından kanlar içinde acı çekmeye terk edilmesini de içeriyordu.
Bunun sonucunda hayvanlar maddenin toksik etkilerinin acısını çekmek zorunda kalıyor ve kusma, ateş, kilo kaybı, uyuşukluk, cilt problemleri, iç kanama, solunum bozukluğu, organ yetmezliği ve ölümle karşı karşıya kalıyor. Böylece bunları insanlar yaşamak zorunda kalmıyor.
Süreç boyunca hiçbir anestetik ya da ağrı kesici kullanılmıyor.
Gizli çalışana göre hayvanlar eğitimli hayvan bakıcıları olmayan diğer çalışanlar tarafından sürekli şiddete maruz kalıyorlardı. Maymunlar duvara başlarından bağlanırken, iddiaya göre kediler günde 13 kereye kadar eğitimsiz çalışanlar tarafından enjekte ediliyor ve acı çekmeye terk ediliyorlardı.
Almanya'daki hayvan koruma kanunlarının yeterince sıkı olmadığını iddia eden aktivistler olayı polise bildirdiler. Polisler ise şu an araştırma yürütüyor.
Cruelty Free International Başkanı Michelle Thew ise bu olayı daha büyük bir merceğe taşımayı umuyor:
Araştırmamız sarsıcı hayvan acısını, yetersiz bakımı, Avrupa ve Alman Kanunu'nun kötü uygulamalarını ve ihlallerini ortaya çıkardı. Eczacılık ve Zehirbilim Laboratuvarı'nın kapatılmasını istiyoruz.
Ayrıca, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere Avrupa'da yasal toksisite testlerinde hayvanların kullanımına ilişkin kapsamlı bir inceleme yapılması için çağrıda bulunuyoruz. Şüphesiz her soruşturma benzer bir sefalet ve yasanın göz ardı edilmesine dair bir hikayeyi ortaya çıkarıyor.