Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye konusunda istişarelerde bulunmak üzere sayın Putin, sayın Merkel ve sayın Macron'a şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçten özellikle ana önceliklerimiz sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. Ayrıca bir siyasi çözüme ulaşılmasını, böylece ülkede istikrar için neler yapılabilir etraflıca ele alma fırsatı bulduk. Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin sebebi, uluslararası toplumun meseleyi sahiplenmemesidir. Suriye'deki sıkıntının yükünü siviller ile komşu ülkeler çekmek zorunda kalmıştır. Artık bu kayıtsızlığa son verilmesi gerekiyor. İnisiyatif alınmadığı takdirde Suriye'deki trajedi daha da kötüye gidecektir. Astana'da yürütülen işbirliği uluslararası topluma örnek olmuştur. Bu olumlu işbirliğine ne kadar çok paydaş ülke katkı sağlayabilirse kalıcı çözüme de o denli hızlı ulaşabiliriz." açıklamasında bulundu.
#AzÖnce İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron ortak basın toplantısı düzenliyor.
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
Basın toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ateşkesin sağlanmasıyla akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var. pic.twitter.com/QBndXt9XyP
"Adil yük paylaşımı konusunda AB'nin verdiği tahahhütleri de yerine getirmeli"
Suriye'nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğine bağlılığımızı ve ihtilafa askeri yöntemlerle çözüm bulamayacağını teyit ettik diyen Erdoğan açıklamasının devamında şunları söyledi: İdlib konusunda değerli dostum Putin'in gayretiyle sağladığımız muhtıraya riayet edildiğini teyit ettik. İdlib'de sağlanan sükûnetin tekrar yeşerttiği umut ile siyasi süreçte adımlar atılması gerektiğini konuştuk. Anayasa komitesinin yıl sonu itibariyle tamamlanması çağrısında bulunduk.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa Komitesinin kuruluş sürecinin en kısa sürede tamamlanması çağrısında bulunduk. İş birliği artırılmalı. pic.twitter.com/NPqeWOILhW
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
Bugüne kadar DEAŞ ve PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce vatandaşımız ve güvenlik görevlimiz şehit oldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Bugün ülkemizin güvenli hale getirdiği Afrin, Cerablus ve El Bab gibi şehirlerde huzur ve barış var. 260 bin Suriyeli bu bölgelere geri dönmüş durumdadır. Türkiye, Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına izin vermeyecektir. Zirvede Suriye ihtilafının insani boyutunu da konuştuk. Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelere geri dönüş sürecinin gönüllülük esasına göre, güvenli bir şekilde ve BM ile eşgüdüm halinde yürütülmesi gerektiği konusunda fikir birliğine vardık. Suriyeli sığınmacılar için harcadığımız 33 milyar dolar Türkiye'nin fedakarlığını göstermektedir. Adil yük paylaşımı konusunda AB'nin verdiği tahahhütleri de yerine getirmesini bekliyoruz.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör örgütünün palazlanmasına izin vermeyiz. Terörle mücadele kisvesi altında yeni emrivakileri kabul etmeyeceğiz. pic.twitter.com/yj1Xd1SgQS
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
"Şüphesiz ki bu kararlılığımız İran'ı da ilgilendirmektedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sahile vuran masum çocuk bedenleri Suriye'de yaşananların en acı sembolleridir. Herkesin bu trajediyi sonlandırmak için mücadele etmesi gerekiyor. Zirve katılımcıları olarak gerek sahadaki durumun iyileştirilmesine yönelik çabaları arttıracağımıza inanıyorum. Türkiye olarak soruna çözüm bulmaya yönelik gayretimizi sürdürmekte kararlıyız. Şüphesiz ki bu kararlılığımız İran'ı da ilgilendirmektedir. Bu attığımız adımlardan İran'ı da bilgilendireceğiz ve bu sürecin olumlu bir şekilde devamlılığını sağlamak için bunu gerekli görüyoruz." vurgusunu yaptı.
"Suriye'deki kalıcı çözüm sadece siyasi yollarla mümkün olabilir"
Rusya Devlet Başkanı Putin, "Türkiye'nin yönetimini ortak çalışmayı yürüttüğü için kutlamak istiyorum. Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa ileride de Suriye'deki durum için el ele çalışmaya devam edecektir. Bu konuda ortak bildiri kabul edilmiştir. Suriye adım adım barışa doğru ilerliyor. Bunun için elverişli şartlar sağlandı. Suriye'deki kalıcı çözüm sadece siyasi yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendilerini tayin etmeliler. Öncelikle Cenevre'de anayasa komitesinin çalışmalarının başlaması gerekiyor. Soçi'de Ulusal Suriye Kongresi'nin aldığı kararlar da dikkate alınmalıdır. Bu komite toplumun tüm katmanları tarafından tanınmalıdır. Çoktandır ihtiyaç duyulan bu anayasal reform yapılmalıdır. Rusya, bu çalışmaya faal şekilde katılacak." şeklinde konuştu.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Putin: Suriye adım adım barışa ilerliyor. Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı. pic.twitter.com/XvS8lJmz6p
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
"Suriye hükümeti her türlü teminatı vermeye hazırdır"
Suriye'deki şiddet oranı ciddi şekilde azaldı. Ancak radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Savaş tecrübesi edinen bu caniler ülkelerimizde taraftar devşirebilir açıklamasında bulunan Putin, "İdlib'de silahsızlanmış bölgenin oluşturulmasının geçici bir tedbir olarak düşünüyoruz. Türkiye'nin kısa süre içerisinde bu bölgeden muhaliflerin ve ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini umuyoruz. Rusya, Suriye Arap hükümetinin terör tehdidini ortadan kaldırmasına kararlı bir şekilde destek olacaktır. Ülkedeki durumu iyileştirmek, ekonomiyi kalkındırmak için uluslararası toplumun çaba sarf etmesi lazım. Rusya, Fransa ile beraber Doğu Guta'ya insani yardım oluşturdu. İnsani yardım kavramını genişletmek için anlaşmaya vardık. Mültecilerle ilgili uluslararası bir konferans düzenlemek istiyoruz. Bu olmazsa ilerleme olmaz. Suriye'de 1.5 milyon mültecinin yerleştirilmesi için ortam sağlandı. Suriye hükümeti her türlü teminatı vermeye hazırdır." dedi.
"Pittsburgh'daki saldırıdan dolayı Amerikan halkının yanındayız"
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Sayın Erdoğan'a bizleri İstanbul'da bugün kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Amerikan halkı ile ilgili olarak taziye dileklerimi dile getirmek isterim. Pittsburgh'daki saldırıdan dolayı Amerikan halkının yanındayız. Suriye meselesiyle ilgili olarak birçok farklı formatın birlikte çalışması gerektiğini ortaya koyduk. Bu tür süreçlerin birbirine yaklaşması gerektiğini belirtmiştik. Bugünki zirve bu yönde bir başka adım olduk. Burada Astana grubu üyeleri, küçük grup üyeleri, ABD ve başka Arap devletleri eşgüdümlü olarak hareket ediyoruz. Suriye'de terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu bağlamda terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardımları engellememesi gerektiğini unutmuyoruz." şeklinde konuştu.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron: Rejimin İdlib'e operasyonu kabul edilemez. Ateşkes, kalıcı ve sürdürülebilir olmalı. pic.twitter.com/b4n1uhmUbD
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
"Rejimin İdlib'e yapacağı bir saldırı kabul edilemez olacaktır"
Rejimin İdlib'e yapacağı bir saldırı kabul edilemez olacaktır vurgusunu yapan Macron, "Burada Türkiye'nin, Avrupa'nın ve bölgenin istikrarı söz konusu. Bunu daha önceki saldırılarda gördük. Rusya ve Türkiye birkaç hafta önce bir mutabakata vardılar. Bugün de bu konuda değerlendirmeler yapıldı. İdlib'de kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması çok önemli. Rusya'ya da Suriye'deki rejim üzerinde baskı kurması konusunda güveniyoruz. Hem Suriye'de hem de dünyada kimyasal silahların kullanılması kabul edilemezdir. Suriye'de aslında iki savaş devam ediyor. Hep birlikte tüm terör gruplarına karşı bir savaş veriyoruz. Bir de rejimin kendi muahliflerine yönelik yürüttüğü bir savaş var. Bunun sürdürülmesi mümkün değil. Tüm mültecilerin dönebileceği bir siyasi çözüm yürütülmelidir. Rejim fetih mantığıyla devam ediyor, bu istikrarı sağlayacak bir yaklaşım değil. Anayasa komitesiyle ilgili listelerin sene sonuna kadar onaylanmasını ve bu toplantıların yapılmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fransa Cumhurbaşkanı Macron: Suriyelilerin ülkesine dönebileceği çözüm olmalı, özgür ve şeffaf seçimler yapılmalı. pic.twitter.com/4dWKnPkVg0
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
"Rusya ve Türkiye ile birlikte çalışmamız gerekiyor"
Macron, "Suriye halkı kendi geleceğinde söz hakkına sahip olmalı. Konuyla ilgili güçler bugün yaptığımız gibi uluslararası mekanizmayı hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Konuyla ilgili olarak iradelerimiz örtüşüyor. Bunu hayatını kaybedenlere ve rejimden kaçan Suriyelilere borçluyuz. Rusya ve BM ile birlikte Doğu Guta'da ortak bir harekatımız oldu. Rusya ve Türkiye ile birlikte çalışmamız gerekiyor. Sivil topluluklara insani yardım ulaştırılması çok önemli. Alandaki tüm paydaşların insani yardım konvoylarının erişimini sağlaması gerekiyor. Bugün hala bazı blokaj durumları olduğunu görüyoruz. Bu kabul edilemez. Bir başka nokta var, bu da sığınmacıların geri dönüşü konusu. Konuyla ilgili olarak Türkiye, Ürdün ve Lübnan'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bugün açık konuşmak gerekirse, bu sığınmacıların ülkelerine geri dönüşü siyasi çözüm olmadıkça inandırıcı olamaz. Bu kişiler rejimden kaçan kişileri. Ancak onların geri dönüşü için geri şartlar sağlandıktan sonra onların geri dönüşünü sağlayabiliriz. Bu zirve gerçekten de son derece yararlı oldu. Gerçekten de bugün buradaki toplantılarımız son derece önemli ama bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Bu tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele. Bugün görüştüklerimiz önümüzdeki aylarda teyakkuz halinde olmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Suriye'de önce bu toplantıların daha sonra seçimlerin yapılması gerekmektedir"
Almanya Başbakan Angela Merkel, "Son derece önemli bir zirve gerçekleştirdi. İki Astana grubundan iki küçük grup diye adlandırılan gruptan temsilci burada bir araya geldi. Önemli sonuçlar elde etme açısında çok faydalı bir toplantı olmuştur. Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye'de birçok insani felaket gördük. Ürdün, Türkiye ya da Avrupa ülkelerinde mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. 17 Eylül'de İdlib konusunda Türkiye ve Rusya arasında çok önemli bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunun kalıcı olması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Kimyasal silahların kullanılmaması konusunda kararlı olduğumuzu söylemek istiyorum. Maalesef şu ana kadar anayasa komitesi bir araya gelememiştir. Önce bu toplantıların daha sonra seçimlerin yapılması gerekmektedir. Bu anayasa komitesinin yıl sonuna kadar bir araya gelmesi için katkıda bulunmak istemekteyiz. Bu çatışma durumu askeri olarak çözülemez. Diğer ele alınan konu sığınmacıların ülkelerine geri dönmeleridir. Geri dönen insanların tutuklanması ve tahkibata uğramaması gerekiyor. Bu şekilde bir sukünetin olması ve siyasi çözüm olması gerekmektedir. Suriye'nin bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Siyasi çözümün böyle bir zamanda bulunması çok çok önemli." açıklamasında bulundu.
İstanbul'da gerçekleştirilen Dörtlü Suriye Zirvesi'nin ardından liderlerin ortak düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Almanya Başbakanı Merkel: Farklı yaklaşımlara rağmen ortak bildiri yayımladık. BM kapsamında siyasi bir çözüm bulmalıyız. pic.twitter.com/l5priVXXhx
— Az Önce Oldu (@azonceoldu) 27 Ekim 2018
SORU - CEVAP
Suudi Arabistan ve Cemal Kaşıkçı ile ilgili bilgilendirme yaptınız mı? Sayın Macron, Suudi Arabistan'a silah satışı ile ilgili olarak bir açıklama yapmıştı, bu konuda Avrupa çapında bir karar alınabilir mi?
Erdoğan: Merhum Kaşıkçı ile ilgili olarak gerekli bilgileri verdim. Daha önce de çeşitli bilgilendirmeler olmuştu. Bugün yaptığımız ikili görüşmelerle detaya girmiş bulunuyoruz. Şu anda uluslararası medyanın burada olması nedeniyle böyle bir cevap vermeliyim. İçeride 18 tutuklu var, bunlar ülkemize gelen kişilerdir. Bu 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi, bunun cevabını Suudi yetkililer vermeli. Suudi yetkililer, Türkiye'deki yerli işbirlikçilerden bahsetti. O zaman bu yerli işbirlikçi kimdir, bunu da yine bu açıklamayı yapan kişilerin ortaya koyması gerekmektedir. Suçun işlendiği yer İstanbul'dur. Suudi Arabistan, bu yargılamayı yapmayacaksa, bu yargılamayı bizim yapmaya hazır olduğumuzu dün bu çağrıyı resmi kanallardan yapmış bulunuyoruz. Bunun yanında Suudi Arabistan başsavcısını yarın buraya gönderiyor. Başasavcı kendi heyetiyle görüşmelerini yapacak. Bu süreç içerisinde emniyet teşkilatımız, istihbaratımız çalışmalarını yapmıştır.
İstanbul'da tutuklanan Alman vatandaşı ile ilgili olarak mahkeme cezasını vermiştir. Temyiz yolu açıktır. Türk yargısının vereceği karara hep birlikte saygı duymalıyız.
Merkel: Cemal Kaşıkçı konusunu ele aldık. Alman vatandaşının yargılanması gerektiği konusunu da ele aldık. Kendisine yönelik adil bir tutum sergilenmesi gerektiğini ele aldık. Sayın Macron ile birlikte Kaşıkçı konusunu da ele aldık. Almanya'da yeni koalisyonla birlikte, Yemen savaşı konusunda son derece kesin bir politika sürdürdüğümüzü ve Suudi Arabistan'a silah satışı yapılmaması gerektiğini ilettik. Avrupa genelinde de gerekenlerin yapılacağını tahahhüt etmek isterim.
Macron: Kaşıkçı cinayetini ele aldık. Tabiki kınıyoruz. Delillerin paylaşımı konusunda çok iyi işbirlikleri söz konusu. Bir takım olgular söz konusu. Soruşturmanın sonuna kadar gitmesi gerekiyor. Bu konularla ilgili yaptırımların alınması gerekiyor. Bunların tutarlı ve tam olması gerekiyor. Bunların bazı sektörler ile kısıtlı kalmamalı. Bu yaptırımlar Avrupa düzeyinde alınacaktır.
Suriye'nin gelecekteki devlet yapısını ne şekilde görüştünüz? Sayın Esad'ın oradaki yeri ne olacak? İdlib'de askeri harekat gerektirecek bir durum olabilir mi? Bu formatın genişlemesine destek verdiğini söyledi Sayın Erdoğan, kimler katılabilir, ABD olabilir mi?
Putin: Bizim ilkesel tutumumuz şu doğrultudadır. Suriye halkı kendi liderini kendi seçmelidir. Bunun için bir siyasi süreç başlamalıdır. Bugün ilgilendiğimiz konu buydu. Şu veya bu şahsı görüşmedik. İdlib'le ilgili her şeyi zaten anlattım. Rusya, Suriye hükümetini destekleme hakkını saklı tutuyor. İdlib'den Halep topçu ateşine tutuldu. Türk partnerlerimizle bu konuda yaptığımız her şeye hedeflere ulaşılmasına uyuyor. İdlib bölgesine 15-20 km çevresinin silahlardan temizlemek istiyoruz.
Yorumlar