Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Konstantinopolis büyük devletlere başkentlik yapmıştır. Konstantinopolis neresidir, hangi şehrin eski ismidir? İşte sorularınıza yönelik ayrıntılar haberimizde...
Konstantinopolis, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapmış bir şehirdir. Tarihte önemli olayların yaşandığı Konstantinopolis neresidir, hangi şehrin eski ismidir? İşte sorularınıza yönelik detaylı bilgi..
Konstantinopolis (Constantine) neresidir?
Konstantinopolis, Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Bizans İmparatorluğu) başkentidir. Konstantinopolis İstanbul'un fetihten önceki adıdır. İmparator I. (Büyük) Konstantin tarafından 330 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilmiştir. I. Konstantin, Konstantinopolis'in mimari de ve şehircilikte Roma'dan geri kalmaması için büyük bir imar faaliyetine girişmiştir. I. Konstantin şehrin imarıyla bizzat kendisi ilgilenmiştir. Konstantin'in şehri anlamına gelmektedir. Şehir 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından fetih edilmiştir. 1923 yılına kadar 470 yıl boyunca da Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. İstanbul tarihte birçok isimle anılmıştır. İlk önce ''Byzantion'', daha sonra "Augusta Antonina", "Nova Roma" ve "Konstantinopolis", adları verilmiştir. Fetihten sonra “Konstantiniyye”, “Stanpolis”, “Darülhilafe”, “Dersaadet”, “Makarrı Saltanat”, "İslambol", Pây-ı Taht-ı Saltanat ve “Asitane” isimleri bunlardan bazılarıdır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda 28 Mart 1930 yılında Türk Posta Hizmet Kanunu'nun kabulü ile "İstanbul" adı verilmiştir.
Konstantinopolis (Constantine) Tarihi
Nova Roma yani Yeni Roma adı İstanbul’a, MS 330 yılında Roma İmparatoru Büyük Konstantin tarafından verilir ve başkent ilan edilir. Tabii bu açıklama, konuya hızlı ve özet bir giriş oldu. Byzantion’un bir anda yeryüzünün en önemli kenti olmasına giden hikayeyi biraz daha derinleştirelim. Henüz Byzantion olarak adlandırılan ve bir şehir devleti olan kent, MS 196’da Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından yayınlanan “Roma Bağımsızlık Bildirgesi” ile bu büyük imparatorluğa dahil edilir (3 gün süren kanlı çatışmaların ardından). Severus, daha önceleri Pers – Roma çekişmesi nedeniyle zayıf düşen şehri oğlu Antonius aracılığıyla yeniden imar eder. İleride İmparator Caracalla olarak anılacak oğlunu onuruna da şehre Augusta Antonina adını verir. Tabii tahmin edebileceğiniz gibi bu isim çok tutmaz.
Konstantinopolis’in kuruluş hikayesi ise şöyledir:
İmparator 1. Konstantin ya da diğer adıyla Büyük Konstantin, tarihte Kavimler Göçü olarak anılan hadise nedeniyle olanları iyi tahlil etmiş ve olası tehlikeleri önceden sezerek zor durumda olan kadim Roma İmparatorluğu için yeni, güvenli, güçlü ve merkezi konuma sahip bir başkent arayışına girişir (Aslında bu arayış çok daha önce başlar. Hatta Gaius Julius Caesar dahi başkenti Milano’ya taşımayı düşünmüştür. Batı Roma’nın başkenti de ileride Ravenna’ya taşınacaktır). Büyük Konstantin de, Konstantinpolis’ten önce Troya’yı (Çanakkale) düşünüyordu fakat rivayete göre bir gece rüyasında Tanrı ondan, başka bir başkent istemiş. Truva dışında şüphesiz o dönemin imparatorluk sınırları içerisinde yer alan şehirler arasında buna en uygun kent, İmparator Vespasian tarafından Byzantium olarak adlandırılan Augusta Antonina yani İstanbul’dur.
Çünkü tarihi İstanbul;
-Asya ile Avrupa arasında bir geçiş noktası,
-Akdeniz’e inmeye müsait ve dolaysıyla Afrika’ya ulaşımı olan,
-Karadeniz ticaretini kontrol edebilecek,
-Zengin, tarıma elverişli, balıkçılık yapılan,
-Sağlıklı, yeniden imar edilmeye müsait,
-Hem Asya kıtasını hem Avrupa kıtasını hem de Ortadoğu’yu kontrol edebilecek hakim bir pozisyonda olan eski bir Antik Yunan kentidir.
Latince Nova Roma (Yeni Roma) olarak adlandırılan bu şehir, imparatorluğun doğu ve batı olarak parçalanmasına henüz 65 yıl varken, MS 11 Mayıs 330 tarihinde Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti olarak ilan edilir (yarım asırdan biraz uzun bir süre sonra ise Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olacaktır). Ordu, senato, hazine vb tüm önemli kurumlar buraya taşınır. Şehrin imarı henüz tamamlanmamıştır bile. Tıpkı antik Roma gibi 7 tepeli olması ve şehrin siluetinin kartala (Roma’nın simgesi) benzemesi de bu tercihte mistik bir rol oynamıştır.
İmparator Büyük Konstantin, yeni başkenti Nova Roma’nın imarı ile bizzat kendisi ilgilenmiştir. Şehrin Batı Roma’ya benzemesi ve hatta onu da geride bırakarak bu köklü devletin şanına yaraşır bir merkez olması için büyük bir çaba harcamıştır. Zaten onun ölümünden sonra (MS 337) şehir halkı Nova Roma ismini çok benimsemeyecek ve Konstantin’e olan sevgilerinden ötürü şehre, adına ithafen Konstantinopolis diyeceklerdir.
Yorumlar