Kollajen su
ile kaynatıldığında jelâtin olarak bilinen, suda çözülür proteine dönüşür.
Soğutulduğunda, çözelti kollajene dönüşmez; fakat jel hâline gelir.
Jelâtin
başta domuz, sığır ve çok az olarak da balık gibi hayvanların deri, kemik ve bağ
dokularının kaynatılması ile üretilir.
Bu madde,
güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jel oluşturması, esnek film hâline gelmesi,
hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve kolayca şekil alması gibi
hususiyetleri sebebiyle gıda üretiminde pek çok sahada kullanılmaktadır.
Günümüzde
jelâtin üretiminde genelde domuz ve helâl tarzda kesilmemiş sığır derisi kullanılmaktadır.
Gıda üretiminde kullanılan jelâtinin hammadde kaynağı ise domuz derisidir.
Elde edilme
safhasında ekstraksiyon öncesi, ön işlemlerin kısa sürede tamamlanması ve
oluşan atık suyun asgari seviyede olması, domuz derisinin kullanılmasını cazip
kılmaktadır.
Ayrıca domuz
derisinden jelâtinin elde edilmesi, bir hayli ucuzdur.
Yıl da
380.000 ton kadar üretilen jelâtinin 150.000 tona yakını Müslümanlar tarafından
tüketilmektedir.
Dünya
piyasalarında kilogram fiyatı takriben 4–6 dolar olduğu düşünülürse, Türkiye jelâtin
için 20 milyon dolar kadar harcama yapmaktadır.
Kaynağı
sebebiyle büyük tartışmalara sebep olan ve şüpheyle yaklaşılan jelatini
Türkiye’de 2011’den beri iki yerli firmada üretmeye başladı. Fakat ihtiyacı tam
karşılayamıyor.