Renault, Yeni KOLEOS sayesinde, global çekiciliğe sahip bir Fransız markası olarak söz konusu pazarlarda imajını daha da geliştireceğini belirtiyor. Acaba bunu bu yeni Koleos ile başarabilecek mi? net olarak 2018’deki satış rakamlarıyla göreceğiz.
Ben 2018'e iddialı giren Renault’un Yenilenen (SUV) modeli Koleos'u sizler için inceledim.
Koleos selefine göre daha büyümüş ve iç hacmi genişlemiş. Yine selefine göre daha yuvarlak olan hatlardan kurtulmuş ve yeni Renault tasarım çizgisine kavuşmuş.
Yeni Koleos'a İlk Bakışta Dikkatimi Çekenler.
Koleos'un içerisine geçerken büyük kapıları sayesinde ön koltuktaki yerime çok rahat oturdum. Oldukça yüksekte yapılandırılan karoser yüksek sürüş sevenler için çok ideal olmuş. Anahtarsız giriş sayesinde kapı kolundaki düğmeye basarak rahat bir şekilde içeri girilebiliyor ve aynı şekilde anahtarsız olarak start stop tuşu ile aracı çalıştırabiliyorsunuz. Benim gibi unutkan biriyseniz anahtarı cebinizden hiç çıkartmamanızı tavsiye ederim. Start tuşuna bastığınız anda aracın motoru anında ateşliyor ve çalışıyor. Bazı araçlarda bu fonksiyonun bu kadar hızlı tepki verdiğini görmüyorum. Koltuk ayarını elektrikli olarak istediğiniz konuma ayarlayabiliyorsunuz. Yan aynalar yine elektrikli ve kullanımı çok rahat. Özellikle yüksek kaldırımlı alanlara aracımızı park ederken genellikle lastikleri sürter ve zarar veririz. Bunun için yan aynalara ihtiyaç duyarız. Bazen aynaları ayarlamak işkenceye dönüşebiliyor. Üreticiler aynaları elektrikli yapıyorlar sağ olsunlar, fakat aynanın dönme hareketleri o kadar yavaş oluyor ki, özellikle İstanbul gibi hareketli şehir ortamlarında acele etmeniz gerekirken o aynanın eğilmesi sizi kahrediyor. Bu araçta Koleos mühendisleri aynanın hareket hızını tam istediğim kıvamda yapmışlar. Beklemeye son, düğmeye bas ayna hazır. Ön koltuklar oldukça rahat, ne sert ne yumuşak tam sevdiğim türden. Yüksek yaslanma bölümü, koltuk kafalıklarının yukarıda konumlandırılması benim ilk dikkatimi çeken detaylar oldu.
SUV ve Crossover segmentinde güçlü bir biçimde var olmak Renault’un özellikle gelişen pazarlar olmak üzere uluslararası büyümesi açısından son derece önemli.
Ülkemizde Renault Markasını Nasıl Bilirsiniz?
Bundan tam 20 yıl önce ülkemizin neresine giderseniz gidin Renault markasının acayip bir saygınlığı ve güvenirliliği vardı. Ağabey Renault'u tek geçerim. Sapasağlam araba, dağa vur, çamura sok, buz üzerinde git bana mısın demiyor, araç kemik gibi valla. Ben 10 yıldır kullanıyorum Allah seni inandırsın daha anahtar vurmadım. İşte bunun gibi bir sürü övgü dolu sözlerle karşılaşıyorduk. Günümüzde bu sözlere rastlamak artık mümkün değil. Sadece Renault için değil hiç bir markayı ve modeli o yıllardaki gibi öven profil maalesef kalmadı. Bana göre bunun en önemli nedeni artık üreticilerin gelişen dünya trendinde, görselliğe, ihtişamlı görünüme daha önem vermeleri diyebilirim. Araçlar artık sanki uzaydan tasarımcılar getirilmiş ve onlara çizdirilmiş gibi bir görünüme kavuştu.
Artık Tasarımlarla birçok model ön plana çıkmaya başladı. İşte hal böyle olunca araçların dayanıklılık kısmına pek bakmaz olduk. Hiç araştırmadan bilgilenmeden tasarımı hoşumuza giden araçları almaya başladık. Durun arkadaşlar yapmayın, hele ülkemizde otomobillerin bu kadar yüksek fiyatlarla satıldığı şu ortamda lütfen bilinçli bir şekilde otomobilimizi seçelim ve alalım. Az önce anlattığım gibi, 20 yıl öncesi gibi otomobilinizden övgüyle bahsetmek istiyorsanız yapmanız ve dikkat etmeniz gereken birçok teknik var. Otomobili almadan önce mutlaka test sürüşü yapın. Size verdiği konfor, sürüş keyfi, yol tutuşu, performansı, yakıt tüketimi, servis maliyetleri, parça maliyetleri, dayanıklılık zamanı bunların hepsini araştırın. Tabi alacağınız aracı segmentinde kıyaslama yaparak tercih edin. Bir alt ve bir üst segmente göre kıyaslama yapmak çok büyük yanlış olacaktır. Hatta donanım seviyelerine göre yapmanızda fayda var. Ne demiştik sağlamlık algısı, bu konuda 20 yıl önce efsaneydi Renault. Dikkat edin sağlamlık dedim, tasarım demedim. Çünkü o yıllarda, tasarım kullanıcılar açısından hiç de önemli değildi. Onlar için sorunsuz çalışan bir araç onların baş tacıydı.
Şimdi soruyorum size, Renault'un o yıllardaki sağlamlık algısı halen devam etmekte mi?
Benim fikrim, eseri kalmadı. Bunu söylerken yanlış anlaşılmasın kötü demiyorum sadece o algının eridiğini yok olduğunu söylüyorum. Evet, Renault ülkemizde satış rekorları kırmaya devam ediyor ama nedeni sağlam diye alındığından değil. Bunun yüzde 60 ı bence halen eskiden gelen o güvenirlilik bilinci. Onun haricinde Türk malı gibi olması ve servis ağının geniş olması diyebiliriz. Geri kalanı tamamen tasarımının güçlü olması ve bir albenisi olmasından dolayı tercih ediliyor.
BAKALIM FRANSIZLAR 20 YIL ÖNCEKİ SAĞLAMLIK ALGISINA YENİ KOLEOS İLE TEKRAR KAVUŞABİLECEKLER Mİ?
BAKALIM YENİ KOLEOS İLK NESLİNİN BİRAZ SİLİK GEÇEN YAŞANTISINI CANLANDIRACAK MI?
Yeni Koleos'u detaylıca incelemeden önce kısaca Koleos tarihine bakalım.
KOLEOS İLK KEZ 2000 YILINDA CENEVRE OTOMOBİL FUARI’NDA LÜKS KONSEPT OTOMOBİL OLARAK SERGİLENDİ.
Söz konusu araç D sedan bir otomobil ile bir MPV ve 4×4’ün avant-garde harmanından oluşuyordu. On altı yıl sonra Captur ve Kadjar gibi modeller Renault’nun global portföyüne katıldı ve Yeni KOLEOS da aynı özelliği taşıyor.
KOLEOS Crossover, Renault ürün gamına 2008’de eklendi. O tarihten beri de tüm dünyada 300 bin adetten fazla satıldı. Bu satışların yüzde 70’inden fazlası Avrupa dışında gerçekleşti. 2009 yılından beri 15 bin satışın gerçekleştiği Çin gibi bazı pazarlarda KOLEOS ismi son derece tanıdık ve bilinir hale geldi. Renault, yeni SUV ile marka değerini daha da arttıracağa benziyor.
Renault geçtiğimiz yıl başlattığı yeni tasarım çizgileriyle sizce bu pazarda nerede olur?
YENİ KOLEOS BİR D-SEGMENT SUV ARACINDAN BEKLENEN HER ŞEYİ SUNUYOR.
"GÜÇLÜ VE KASLI DIŞ HATLAR İLE TAM BİR SPORCU"
YENİ KOLEOS'UN YENİ TEKNOLOJİLERİ.
Eşsiz dört tekerlekten çekiş teknolojisi ( ALL MODE 4x4 ) sayesinde, “basıp gitme” hayalleriniz gerçeğe dönüşüyor. Bu sistem yardımıyla çamur, kar demeden, her koşulda istediğiniz yere endişelenmeden gidebileceksiniz. Bu teknoloji sayesinde Hem keyifli sürüş yapıyorsunuz hem de kendinizi güvende hissediyorsunuz. Her koşula uygun üç farklı mod ile sürüş sorunsuz. 4x2 modunda sadece ön tekerlekler devrede olur. Gerektirdiği zaman otomatik biçimde ALL MODE 4x4-i sistemine geçmek için Auto’yu seçin. Böylece otomobilinizin ön ve arka tekerlekleri arasındaki optimum tork dağıtımının keyfini sürebilirsiniz. Lock modunu seçerek de dört tekerlek arasında sürekli aktarım oluşturabilir ve her şart altında kapasite ve stabilite özelliklerini maksimize etmek için ön ve arka tekerlekler arasında sabit tork dağıtımı sağlayabilirsiniz.
231 mm’lik zemin yüksekliği sayesinde her türlü arazide sürüş kabiliyeti sunuyor.
Yeni KOLEOS' un dış tasarımını incelemeye önce ön yüzünden başlayalım.
Kaput hatları otomobilin güçlü tasarımına katkıda bulunuyor. Farlardan başlayıp çamurluklar boyunca uzanan şeritler aracın ön kısmına daha uzun bir görünüm verirken dinamizm ile birlikte zarafet unsurlarını da ön plana çıkarıyor.
KOLEOS’un farları Renault’nun en son modellerini anımsatıyor,FULL LED Pure Vision farlar (versiyona bağlı olarak) üstün gece görüşü sağlaması için halojen huzmelerden yüzde 20 daha güçlü, Gündüz Farları eşsiz ve etkileyici bir görünüm sunuyor.
Ayrıca küçük "e" formunda led lambalar çok dikkat çekici olmuş. Koleos çok uzaktayken bile bu ledler sayesinde tanınabiliyor. Far bölgesinde başlayan krom detaylar otomobilin güçlü kişiliğini yansıtıyor.
Ön ızgara 5 dilim krom çıta ile süslenmiş. Hemen ortasında çok büyük markanın logosu yerleştirilmiş. Izgara tasarımı çok güzel fakat logonun büyüklüğü beni rahatsız ettiğini belirtmek isterim. Logo daha küçük ve farklı bir renk olsaydı daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Ön tamponun alt tarafında da yine büyük bir havalandırma kanalı mevcut. Kanalın alt tarafında ise koruma için takılmış sert plastik kaplama var. Bu kaplama artık ne kadar işe yarar onu bilemiyorum ama görsellik açısından araca bir hava katmış diyebilirim.
Sürekli yanan LED arka farlar berrak ve son derece parlak 3D efekti yaratan Edge Light teknolojisi ile donatılmış. Stop grubunun ortasına yerleştirilen marka logosu ön taraftaki görünümden daha sade ve güzel olmuş. Logonun altındaki Koleos model ismi krom renkte yazılmış ve o da arka tarafa canlılık getirmiş. Arka tampon üzerine yerleştirilen çift egzoz çıkışı gibi duran görseller sadece tasarımın bir parçası. Etrafı krom çıtalarla dönülen bu tasarım çok gerçekçi hava katarken aynı zamanda aracın arka tarafına çok sportif bir görünüm kazandırmış. Yine arka tamponun alt tarafına takılan alt koruma sert plastik aksamdan tercih edilmiş. Aynı koruma paneli ön tampon altında da mevcut. Siz arazide sürüş yaparken bu bölümlere güvenerek sert sürüş gerçekleştirmeyin. Bu korumalar hafif vuruklar ve çizikler için düşünülmüş, sert vurduğunuzda mutlaka tamponla birlikte kırılacaktır. Koleos 4x4 araç olabilir ama bir Off-road aracı da değil bunu mutlaka göz önünde bulundurun derim.
Yeni Koleos'un yan tarafına geçtiğimde ise ilk dikkatimi çeken büyük ve geniş lastik ebatları. 19” alüminyum alaşımlı jantlar aracın yan tarafında en çok dikkat çeken yeri oluyor. Ayrıca atletik çizgi detayları ile yan taraf son derece karizmatik görünüyor.
Koleos'un yan tarafı koruyucu kapı çıtaları, Alüminyum tavan barları, gövde rengi yan aynaları ve krom kaplı kapı kollarıyla benim ilgimi çekmeye devam ediyor. Kapıların alt tarafındaki koruma paneli hem Crossover özelliğini yansıtırken hem de yine aracın sportifliğini ön plana çıkartıyor. Aynı şekilde çamurlukların etrafını dönen sert plastik siyah kaplama yine aracın Crossover olduğunu hatırlatıyor.
Yeni Koleos'un iç mekanı zarafet dolu.
Araca giriş, 70 ve 77 derecelik açılarla açılan ve böylelikle yeni KOLEOS’u sınıfının en iyi SUV’ları arasına sokan ön ve arka kapılar sayesinde çok kolay. Kapıların tasarımı sayesinde kapı eşikleri kirlenmiyor ve araca girişin daha da kolaylaşması için eşiklerin genişliğini artırılmış oluyor.
Otomobile bindiğiniz andan itibaren geniş ve ferah bir iç mekan ile karşılaşıyorsunuz. Benim boyum 1.85 cm olmasına rağmen ön tarafta kendime göre koltuk ayarını yaptıktan sonra, dönüp arka tarafa bakınca gözlerime inanamadım. Adeta bir limuzin gibi geniş arka mekan dikkatimi çekti. Hemen araçtan inip arka koltuğa geçip oturdum.
289 mm’lik arka koltuk diz mesafesi ile rakiplerinden bir tık önde. Yüksek sırtlık bölmesinin yanı sıra yaslandığınızda koltuk adeta sizi içine alıyor. Bel kısmınıza denk gelen destek sizin arka tarafta konforlu seyehat etmenizi sağlıyor. Oturma minderinin geniş ve rahat olması, orta konsolun yatırılarak iki adet bardaklık muhafazası ile kendinizi çok konforlu ve özgür hissedeceksiniz. Ön koltukların arka sırtlık tarafında öteberilerinizi koymak için file mevcut. Ön orta konsolun arka kısmında, arkadaki yolculara özel klima kontrol düğmesi ve havalandırma bölümü mevcut.
KOLEOS’un sahip olduğu yüksek sürüş pozisyonu 150 mm daha fazla. Bu da bir SUV tercih edenlerin son derece hoşuna giden güven verici bir özellik.
Uzun ve geniş ön panel ise sürücüye ve ön yolcuya emniyet ve koruma hissini vermek üzere tasarlandı. Orta konsolun her iki tarafında bulunan tutma barları ilhamını off-road dünyasından aldı; ayrıca otomobilin iç mekânına eşsiz bir sportif hava katıyor.
Yeni Koleos’un tasarımı ve malzemelerinin seçimi, kalite beklentilerinizi karşılayacak. Üst dikişli derinin yarattığı his, saten dokunuşlu krom detaylar ve zarif kapı panelleri ile konforlu yolculuklar sizi bekliyor. Orta konsolu ve yüksek sürüş pozisyonu ile gerçek bir SUV içinde olduğunuzu hemen fark ediyorsunuz. 8,7” dokunmatik multimedya ekranlı R-LINK 2 ile kontrol edilen teknolojiler, TFT gösterge panelinin kişiselleştirilebilmesi ve inovatif sürüşü destekleyen unsurları ile sürüş keyfini ve araç içi rahatlığı eşsiz biçimde bir araya getiriyor. Ekran içinden tüm araç sistem ayarlarına rahatlıkla ulaşılabiliyor. Ekran çözünürlüğünün kalitesi sayesinde ve her butonun büyüklüğü sayesinde çok rahat ulaşmak istediğiniz ayarlara ulaşabiliyorsunuz. Benim burada tek eleştirim klima kontrol ayarlarının da bu ekran içinden kumanda ediliyor olması. En azından sıcak ve soğukluk ayarını dışarıdaki düğmelerle yapıyor olmamız olumlu tarafı diyebilirim.
Geniş orta konsol sürücü ve ön yolcu arasında oldukça geniş bir mesafenin kalmasını sağlıyor. Yeni KOLEOS’un taşıdığı SUV genleri kabin içerisinde de göze çarpıyor. Aracın konforu, kalitesi ve gücü ile birlikte zarif, koruyucu iç mekânı modelin dış hatları ile uyum içerisinde.
Gösterge tablosunun üst kısmından kol dayanağının arka kısmına kadar uzanan hat KOLEOS’un iç mekân konfigürasyonunu ön plana çıkaran detaylardan biri. Bu ayrıntı gücü ve dört tekerlekten çekişli araçlar dünyasını çağrıştırıyor.
Elektronik ayarlı bel desteği, İki sıcaklık seçeneği ile birlikte ısıtmalı koltuk ve arkalıklar, Sıcak havalarda ısıyı düşürmeye yönelik entegre havalandırma, 542 dm3 hacminde bagaj (624 litreye eşdeğer), artı düz bir zemin oluşturacak biçimde bagaj ile aynı yüksekliğe konumlandırılmış çıkarılabilir akıllı taban, “Easy Break” sistemi: bagajın içinde yer alan kollar sayesinde 60/40-oranında ayrılan koltuk sırası tek hareketle katlanabiliyor ve toplam taşıma kapasitesi bir anda 1,690dm3’e çıkıyor, 35 litrelik ek saklama hacmine 11-litrelik torpido gözü ve orta konsoldaki beş litrelik göz de dahil.
İki ekran formatı seçeneği sunuluyor: 7-inçlik harita formatı veya 8.7-inçlik portre formatı, R-LINK tıpkı bir tablet gibi çalışıyor ve aynı fonksiyonlara sahip (iki parmakla zumlama, sayfa kaydırma, çek-bırak, vs.), Navigasyon ekranı, binaların 3D gösterimi ile son derece gerçekçi, İnternet bağlantı teknolojisi ve şarj seçenekleri arasında Bluetooth bağlantısı sayesinde eller serbest arama ve kablosuz müzik dinleme imkanı; USB portu-, 12V priz ve ekipman düzeyine bağlı olarak SD kartı girişi yer alıyor, Navigasyon talimatları ve telefon kullanımı için ses tanıma sistemi, e-postaların sesli okunması imkanı, En sık kullanılan fonksiyonlara kolay erişim için widget’lara sahip kişiselleştirilebilir ana sayfalar, R-LINK Store’dan edinilebilecek olan ve otomotiv kullanımaya yönelik pek çok uygulama.
Bana göre Yeni KOLEOS, SUV araçlarla özdeşleşmiş sağlamlık özelliğinin yanı sıra üst segment otomobillerde görmeye alıştığımız zarafeti ve özellikleri de bünyesinde barındırıyor.
Markanın yeni amiral gemisi ve sıra dışı Renault tasarımı
“Yeni KOLEOS, Renault ürün gamının 2012 yılında Yeni Clio ile başlayan Tasarım anlayışı ile adeta eski günlerine dönerek kendine geliyor.
Renault Tasarım Direktörü Laurens Van Den Acker, Bir tasarımcı olarak, sadece zarif olmakla kalmayıp aynı zamanda modern ve dinamik bir SUV geliştirmeyi arzuladık. Bu hedefimize ulaşabilmek için genelde SUV araçlarla özdeşleştirilen belirli özellikleri doğrudan kullanmak istemedik. Bunun yerine, güçlü, yatay çizgiler, kaslı çamurluklar ve yerden yüksekliği sayesinde segmentin bilinen yönlerini vurgulamayı tercih ettik. Sonuç olarak da yeni KOLEOS içsel bir gücü yayıyor. Onun her santimetresi tam bir SUV ve her ayrıntısı tam bir Renault.” diye belirtiyor.
2,710mm’lik dingil mesafesi – aracın toplam uzunluğu 4,670mm – ile yine sınıfında dikkatleri üzerine çekeceğe benziyor.
Yeni Koleos D sedan tipi büyük bir aile otomobilinden beklenen niteliklerle ustaca bir araya getiriyor. Bunu da direksiyon simidinde, vites kolunda ve hava çıkış kanallarında saten görünümlü krom gibi son derece çekici, çizilmeye dayanıklı malzememeler kullanarak başarıyor. Orta konsol ise dokunması hoş koruyucu bir filmle kaplandı. Ön panel ve kapı panelleri için seçilen yastık destekli malzemeler ise kabinin huzur dolu ambiyansına katkıda bulunuyor. Deri döşeme ve deri kaplamalı kol dayamalarda ise görünür üst dikiş tercih edildi.
Seyahat konforu sürücünün ve yolcuları ruh hallerine uygun biçimde yeşilden maviye ve kırmızıdan mor rengine kadar tonlarda ayarlanabilen kişiselleştirilebilir LED iç aydınlatma ile artırılmış ve bu bana araç içinde çok güzel duygular kazandırıyor.
Yeni KOLEOS’un kabini arka koltuklara kadar uzanan açılır, panoramik sunroof (0.80m2) sayesinde daha da aydınlık.
Alışverişten döndünüz elleriniz dolu ve en önemlisi gıda malzemeleri olduğundan dolayı yere koymak istemiyorsunuz ne yapmanız gerekiyor biliyor musunuz?
Eller Serbest Bagaj kapağı sayesinde, bir ayağınızı tamponun alt kısmında hafifçe sallanmanız durumunda eller kullanılmaksızın bagaj kapağı sensörler vasıtasıyla otomatik olarak açılıyor. Daha sonra isterseniz bu keyfi yaşamaya devam edersiniz, yine ayak hareketi ile bağaj kapağı kendi kendine kapanacaktır. Dilerseniz kapağın üzerindeki düğme yardımıyla da kapatabilirsiniz.
Yeni KOLEOS kapsamlı sürüş yardımcıları (ADAS) ile sunuluyor; bu sürüşe yardım sistemleri R-LINK 2 tableti üzerinden kumanda ediliyor:
Güven vermek için: Aktif Acil Durum Fren Destek Sistemi, Uyarmak için: şerit takip sistemi, güvenli mesafe uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi, yorgunluk tespit sistemi, Yardımcı olmak için: geri görüş kamerası, otomatik kısa ve uzun farlar, ön, arka ve yan park sensörleri; ve Eller Serbest Park Sistemleri sayesinde konforlu ve güvenli hissetmenizi sağlıyor.
Yeni KOLEOS için özel olarak tasarlanan BOSE audio sistemi yüksek performanslı 12 hoparlörden oluşuyor. Hoparlörler zengin, berrak ve dengeli surround sound kalitesi sunuyor.
Aracımızın kalbinde, Pazara bağlı olarak Yeni KOLEOS üç benzinli ve iki dizel motor seçeneği ile satışa sunulacak. Bu motorlar 130 ile 175 bg arasında (96 ile 127kW arası) güç ve altı vitesli düz vites kutusu ya da X-Tronic otomatik vites kutusu ile eşleştirilecek.
Son olarak en çok merak edilen konuyu söyleyerek testimi sonlandıracağım. Ben Yeni Koleos ile yaklaşık 700 km. yol yaptım. Yaptığım yakıt tüketim testinde ortalama 5.0 Lt veriye ulaştım. İlk defa bir aracın fabrika verilerinin altında yakıt tüketim değerine ulaştım, buna bende inanamadım. Fabrika verisi ortalama Yakıt tüketimi (I/100km) 5.4
Evet arkadaşlar bu haftaki SÜRÜŞ İZLENİMİ KÖŞEMİZİN konuğu yeni Renault Koleos'u sizler için mercek altına aldım. Bundan böyle Az Önce Ne Oldu! Haber potalında OTOKAN Haber sayfamızda farklı marka ve modellerin sürüş izlenimlerini sizlerle paylaşıyor olacağım. Bir başka test yazımızda görüşmek üzere hoşçakalın.
Yeni Koleos Teknik Özellikler
Yorumlar