Trump ve Kim anlaşma imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un, Singapur'daki tarihi zirvede ilk kez bir araya geldi.

İki ülkenin devlet başkanları Kore savaşının ateşkes ile sona erdiği 1953 yılından bu yana ilk defa resmi olarak bir araya geldi. 

Görüşme öncesinde ABD Başkanı Trump ile Kuzey Kore lideri Kim, zirvenin yapıldığı Singapur'un Sentosa Adası'ndaki Capella Otel'de kameralar karşısında el sıkıştı, 38 dakika süren baş başa bir görüşme gerçekleştirdi.

Yerel saatle 09.00 civarında ABD ve Kuzey Kore bayraklarının önünde tokalaşarak objektiflere poz veren iki lider, daha sonra baş başa görüşmeyi yapacakları odaya beraber geçti.

Görüşmenin yapıldığı odaya gelişlerinde bir kez daha kameralara poz veren Trump ile Kim, basın mensuplarına kısa açıklamalar yaptı. Trump ile Kim'e sadece birer tercümanın eşlik ettiği buluşmanın ardından heyetler arası görüşmenin yapılacağı odaya geçerken iki lider basın mensuplarının yoğun sorularıyla karşılaştı.

"BURAYA GELMEK KOLAY OLMADI"

Görüşmeye ilişkin bir soruyu yanıtlayan Trump, Kim ile görüşmesini, "Zirve çok çok iyi gidiyor; (iki ülke arasındaki) ilişki harika." ifadesiyle tanımladı.

Trump ayrıca, bazı sorunların beraber çalışılarak çözüleceğini ve meselelerin birlikte ele alınacağını vurgulayarak, Kuzey Kore ile birlikte çalışmayı beklediklerini dile getirdi.

Kim ise tercümanı aracılığıyla, "Buraya gelmek kolay olmadı. Engeller vardı ancak bunları aşarak buraya geldik. Görüşmeye açık fikirlerle geldik" ifadelerini kullandı. "Birçok insan bunun bir tür bilim kurgu filminden bölüm olduğunu düşünecek." dedi. Kim ayrıca, Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan arındırılıp arındırılmayacağına ilişkin gazetecilerin ısrarlı sorularına ise herhangi bir cevap vermedi.

Beyaz Saray'dan dün açıklanan programda, yaklaşık 45 dakika sürmesi öngörülen ilk görüşmenin Trump ile Kim arasında sadece birer tercüman eşliğinde yapılacağı belirtilmişti.

Heyetler arası görüşmenin yaklaşık 2 saat sürdüğü ve ABD adına Trump'ın dışında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Trump'ın Özel Kalem Müdürü John Kelly ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın yer aldığı bildirildi.

Daha sonra ABD ve Kuzey Kore heyetleri çalışma yemeğine geçti. Yemeğe ise ABD heyetine Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, ABD'nin Filipinler Büyükelçisi Sung Kim ve Ulusal Güvenlik Konseyi Asya Direktörü Matt Pottinger'in de katıldığı belirtildi.

Sentosa Adası'ndaki Capella Otel'de sabah saatlerinde Kim ile baş başa görüşen Trump, heyetler arası görüşmeler ve çalışma yemeğinin ardından basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.

Kuzey Kore lideri Kim ile basın mensuplarının yanına gelen Trump, zirveye ilişkin, "Çok ilerleme kaydettik, gerçekten çok olumlu. Sanıyorum herkesin düşündüğünden daha iyi. Şimdi imza atmaya gidiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İmza atmaktan kastın ne olduğuyla ilgili ısrarlı sorulara yanıt vermeyen Trump'ın, Kim ile ortak bir metni kamuoyuna açıklayabileceği öne sürüldü.

Anlaşmanın içeriği hakkında resmi bilgi bulunmuyor, ancak ABD'li bir yetkili CNN televizyonuna, anlaşmanın görüşmelerde alınan mesafeyi tescil eden ve bu ivmenin korunması temennisini içeren bir belge olacağını söyledi.

Ajansların son dakika olarak duyurduğu bilgiye göre, Trump'ın görüşmenin iyi geçtiğini ve imzalara geçileceğini aktarmasının ardından iki lider basın mensuplarının karşısına geçerek, el sıkıştıktan sonra anlaşmaya imza attılar.

Trump, "Son derece kapsamlı bir metne imza attık, süreci son derece hızlı başlatacağız. Anlaşmadan tüm dünya etkilenecek. Büyük bir sorunu çözeceğiz, bunu bütün dünya için yapacağız. Kim son derece yetenekli biri, ülkesini çok seviyor. Kim ile birçok kez görüşeceğiz. Kim harika biri, onu Beyaz Saray'a davet edebilirim.  Eskisine göre ilişkilerimiz çok farklı olacak. Harika ilişkilerimiz olacağından şüphem yok. Görüşme çok iyiydi, görüş ayrılıklarını birlikte çözeceğiz." açıklamasında bulundu.

TRUMP BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Trump görüşmelerin ardından basın açıklamasında bulundu:

Bu anlaşmanın sonu tamamen silahlardan arınma olacak. Evet bu aynı zamanda uluslararası camiada da doğrulanabilir olacak.

Soru: Kim güven sağlama konusunda size ne söyledi? Bildiğiniz gibi Kuzey Kore benzer taahhütlerde bulundu, sonrasında durum beklendiği gibi olmadı..

Evet bundan bahsetti. Geçmişte izledikleri bir yol vardı. Ve bunu gördük ancak milyarlarca dolar harcandı nükleer silahlanma için. Bunun sonucunda hiçbir şey alamadılar. Dolayısıyla bir daha aynısı olmayacak diye bir taahhüt aldık. Çünkü geçmişi unutmak onlar için bir hata olacaktır.Kendisi benden çok istiyor. Ama asla bilemeyiz, zaman gösterecek. Çok kapsamlı bir belge imzaladık.

Soru: Korkunç bir insan hakları sicili var Kuzey Kore'nin bu da sizin konuştuğunuz konulardan mıydı?

Evet konuştuk. Gelecekteki görüşmelerimizde insan hakları daha da gündeme gelecek. Bunun hakkında sayısız mektup ve arama gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim. Bir çok kişi ailesini, cenazelerini geri istiyor. Esir tutulanların salınmasını istiyor. Bugün bu da gündeme geldi. Ve son dakikada da olsa buna karar verildi. Bu süreçle başlatılacak. Çok fazla kişi bu kampanya sayesinde babamın, oğlumun bedenlerini en azından cenazelerini geri gönderin diye kampanyalar yapıldı. Ve önceden bunda bir farkındalık yoktu artık var. Kendisi de bunu öğrendikten sonra tavrını değiştirdi. Çünkü o da anlıyor.

6 binden fazla kişinin cenazeleri geri gönderilecek. Bu pek çok insan için çok önemli. Diyalogdan kaçmak, masaya oturmaktan kaçınmak gibi bir şey artık söz konusu değil. Bildiğiniz gibi önceden milyarlarca dolar verilmiş olsa da nükleer programdan vazgeçmemişlerdi. Bugün benim için çok önemli.

Barış anlaşması konusunda konuştunuz mu?

Yani elbette bildiğiniz gibi onlar da bunu yapmak için dört gözle bekliyorlar. Ama doğru anı bekliyoruz ki Beyaz Saray'da zaten davet edeceğimi düşünüyorum. Önümüze bakacağız ve ne zaman bunun yapılacağına karar vereceğiz. Pek çok şey bu zirvede konuşuldu. dolayısıyla henüz buna zamanımız olmadı. Ve bu olduğu zaman tabi ki haberiniz olacak.

Japonya’nın rolü ne oldu? Esirler serbest bırakıldı mı?

Evet, ben Japonya’ya gittiğimde Japon esirler çok önemli bir konuydu. Ben de zirvede bunu gündeme getirdim. Belgeye koymadık bunu ancak tabi ki de bu konuşulacak.